Category Archives: DUALAR

derdimiz dermanımız Allah,

Standard

1184750_562621600439578_847407236_n

Sırrımız sübhanım Allah, derdimiz dermanımız Allah, 
gafil kullarına gam düşmüş, 
yetiş imdadımıza ya Muhammed.
Kulhüvellahü ehad, bin bir kere ya samed, ya Allah, ya Muhammed 
umarız senden şefaat.
Lailahe illallahtır özümüz, 
Muhammed Mustafadır sözümüz, 
ihlas-ı şerif ile yıkarız yüzümüzü. 
Ayetel kürsü için sen kabul eyle sözümüzü.
Lailahe illallah selalar duası için, Muhammedün Resullullah arşı ala gölgesi için hastalara şifa, 
dertlilere deva, borçlulara edalar 
Bekarlara helal süt emmiş 
hayırlı kısmetler,
Okuyanlarımıza zihin açıklığı
imtihanlarında başarılar
Evladı olmayanlara sağlıklı
evlatlar nasip eyleYa Rabbim.
Elif Allah, Nur Muhammed tez selamet.
Ya Celil, etme zelil, gönder delil. 
İlahi Yarabbimiz hacetimizi rahmet deryasını ulaştır, duaya açılan elleri icabete eriştir.
Allahım senden başka kimsemiz yoktur. Lailahe illallah arşı alaya Muhammedün Resullullah şükür Mevlaya.
Lailahe illallah kalbimizi karartma, rızkımızı azaltma, kabrimizi, daraltma, senden başka kapı aratma, muhannete muhtaç etme.
Lailahe illallah imanla sabır, Muhammedün Resullullah  azapsız kabir.
Allahım bizi af eyle, 
her derdimizi def eyle, 
rızkımızı bol eyle, 
kabrimizi nur eyle, 
sual meleklerinin 
cevabını muktedir eyle.
Evvelim Allah, ahirim Allah, 
kalbimde beytullah Lailahe illallah Muhammedün Resullullah. 
“Eşhedü en lâ ilâhe illallah 
ve eşhedü enne Muhammeden 
abduhû ve rasûlühü” 
diyerek çene kapatmak nasip eyle Yarabbi. .. 

A m i n  Ecmain

Rabbimiz!

Standard

166730_361655763948187_158781978_n

Rabbimiz!

Bizi birbirimiz için rahmet vesilesi kıl. Bizi birbirimiz için fesatlık sebebi olmaktan koru.Birbirimize karşı taşımakta olduğumuz su-i zanlardan bizi âzâd eyle de, o zanların esiri ve kölesi olup, birbirimizi kırmayalım. Bizi, Sana gelen yollarda birbirimiz için şevk, aşk ve gayret dolu yol arkadaşları olmakla nasiplendir. Zira bizler ancak, Sana  gelmek ve Senin için varolmakla huzur buluruz. Canlı cansız her varlık, Senin zikrinle meşgul ve mutluyken, bizi birbirimiz için, seni hatırlamaya sebep et. Bizler, senin mahlûkunuz. Bizleri muhafaza et.

Âmin…

Ezan Duası

Standard

Okunuşu:

“Allahumme Rebbe hazihi’d-da’veti’t-tamme. Vesselatil kâimeti ati Muhammedenil vesilete vel fazilete ved-dereceter-refîate. vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh. İnneke lâ tühlifü’l-mîâd

Anlamı:
“Ey benim ALLAH’ım! Ey bu tam davetin ve vakti gelen, kılınacak olan namazın Rabbi. Peygamberimiz Muhammed (S.A.V)’e vesileyi, fazileti ve yüksek dereceyi ihsan et. O’nu kendisine va’dettiğin Makam-ı Mahmud’a eriştir. Muhakkak Sen va’dinden dönmezsin.”

“Kim ezanı işittiği zaman, Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın Rabbi olan ALLAH’ım Muhammed (s.a.v)’e vesileyi ve fazileti ver. O’nu kendisine va’dettiğin Makam-ı Mahmud’a ulaştır, diye dua ederse kıyamet gününde o kimseye şefaatim vacip olur.”

(Buhari)

Berat Kandili Duâsı

Standard

Bir senelik günahların affına vesile olması tememnisiyle, Berat  Kandili duasını yayınlıyoruz.

BERAT KANDİLİ DUASI

Euzü billahi mine’ş-şeytani’r-racîm Bismillahi’r-rahmani’r-rahîm

Ey Bizleri varlığa erdiren,

Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran,

Güzeller Güzeli Rabbimiz!

Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.

Kainatın İftihar Tablosu peygamber efendimize Sonsuz salât ü selam olsun.

Gufranla ufkumuzda tüllenen şu mübarek berat ve gufran gecesinde bir kere  daha dergâh-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz:

1. YA İLAHE’L-ALEMİN!

Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla rahmetinin  vüs’ati genişliğindeki kapına dayanıyor, şu mübarek berat gecesinde bir kere  daha hâlimizi arz etmek istiyoruz. Hâlimiz Sana ayan, söyleyeceklerimiz  bildiklerinin bir kısmını beyan. Beklediğimiz asırlardan beri bizi kıvrım kıvrım  kıvrandıran dertlerimize derman.. icabet buyur ey Rahîm ü Rahmân!

2. EY ÇARESİZLER ÇARESİ!

Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız  hissettiklerimizden de çoktur. Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi  iman ve itminanla doyur. Ciddi bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep  yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer  takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü ve’t-teslîmât)  perişan, derbeder ve ızdırap içinde.. müslümanlık gelenek ve göreneklerin  darlığına mahkum.. ibadet ü tâat kültür televvünlü.. duygular, düşünceler  fantezilere emanet.. mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî  mülahazalara dayalı. Sen bizlere çıkar yol lutfeyle ya rabbi!

3. YA RAB!

Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın  darlığıyla başbaşa bırakma; akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden, nefislerimizi  cismânîliğin baskılarından, gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü  oklarından sıyanet eyle. Kapının kullarını; ilimde kibir u gururdan, ibadette  riya ve gafletten ve duygularına renk attıran ülfetten koru. Senin yolunda  yürüyor gibi görünüp Senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde içiçe firkat  yaşamak, hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç  yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya  Rabbi.

4. EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!

Şu mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata  gözlerimizi açtık ve öyle bir alemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda  tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce  ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her  halimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bu  güne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir  edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden  insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!

5. EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN!

Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp Sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun. Sana yönelenlere hep “Gelin, gelin” diyorsun. Ey Rab! Böyle  emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, müsaade buyur “Biz de  geldik” diyelim. Geldik ve Sana, yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve  hevânın imansızlığını, bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. Bilhassa,  her zaman hatalara açık duran, mâsiyetlere meyyal bulunan ve ululuğuna karşı hep  saygısız davranan, serkeş nefsimizi Sana şikayet ediyoruz. Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya rabbi!

Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan  tavır ve davranışlardan arındır.. ya Rabbi lisanlarımızı yalandan, gıybetten,  Senin sevmediğin, hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle..

Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!

Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle.. Niyetlerimizi ihlaslı kıl ve  bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!

6. EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI, EY ÂCİZLERİN GÜÇ KAYNAĞI, EY  DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ!

Şu anda duygularımız derbeder, davranışlarımız ahenksiz, ruhlarımız kirli,  ayaklarımız titrek, ellerimiz mefluç, çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık,  havalar boz-bulanık, mağripler hicranla tül tül, maşrıklar lütfuna kalmış… İşte böyle bir dağınıklık içinde Sana geldik. Böyle gelenlerin ilki değiliz,  sonuncusu da olmayacağız. Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı, bizler de  bu kapının önündeki liyakatsiz dilenciler. Şimdiye kadar gelip Senin kapında  ihtiyaç izhar edenlerden boş dönen hiç olmamış; hiçbir kaçkın ve pişman da o  kapıdan kovulmamıştır. O kapı Senin kapın, onun başkalarından farkı da her  gelene affındır. Bizi hilm ü silminle güçlendir. Zalimlere de varlığını duyur.

7. EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ  SULTANI!

Şu mübarek berat gecesinde binler, yüz binler Senin karşında divan durarak  ellerimizi Sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı soluklarımızla,  kullarına her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran rahmet desenli  kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve “Biz geldik” diyoruz. Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine, her sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak  kaçkınlığımızı muvakkat dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların  içinde tasavvur ediyor, karıştırdığımız haltlara değil, Senin afv u safhına  bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz; Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahşetinden  bize ne! Her yanda şeytan ve avenesi içten içe homurdanıp duruyorlarmış, Sen  bizimle olduktan sonra ne ifade eder ki! Sen her şeyin biricik hâkimisin ve  hükmünü engelleyecek bir güç de yoktur. Sen saltanat dairen içinde en küçük şeyleri görür, en cılız sesleri işitir, hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi cevapsız  bırakmazsın.

8. EY YÜCELER YÜCESİ!

Sen biliyorsun, biz de bunun farkındayız; ömrümüzün hasenât kefesi bomboş, pek çoğumuz itibarıyla bir ihlâs bezginliği içindeyiz. Çoğumuz gafil, bedbin,  dünsüz-yarınsız sefil birer hâlzede gibi aktüalite ile iç içeyiz. Her hâlimizde  âlâyiş, gösteriş, köpük köpük hevâ ve heves; sürekli zevk u sefâya, makama,  mansıba, şöhrete, şana ve dünyevî hülyalara oynuyoruz. Yığınların rüya ve  hülyalarıekonomive refah; taptıkları da dolar, dinar ve euro. Ruhlar meflûç,  kalbler kötürüm, basîret âmâ, düşünceler kirli, davranışlar da tam buna göre…  Gece ve gündüz gibi iki yüzlü yaşıyoruz, ak görünüyor kapkara davranıyoruz;  idare ve siyaset deyip hem ışık türküleri söylüyor hem de karanlık ağıtları mırıldanıyoruz. Devirlere, dönemlere göre renkten renge giriyor, bukalemunları  şaşırtacak mârifetler (!) sergiliyor ve aldatmayı beceri kabul ediyoruz.

9. EY RAB!

Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız  yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli; eller  memnû meyvelerde, ağızlar harama açık duruyor; gözler başkalarının kusur  müfettişi.. yalan revaçta, hıyanet âdiyattan bir şey, hakkın ismi var sadece;  adalet “sayyâd-ı bîinsaf”ların hazırladığı kapanların önüne saçılmış birkaç dane  gibi bir şey; vefa Kafdağı’nın arkasında, ahde hürmet unutulup da bir köşede  kalmış; buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta. Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi, tenperverlik duygusu boyunlarımızda âdeta  çelikten bir kement; her biri birer gayya olan bu duygulardan bir türlü  kurtulamıyor ve mahiyet-i nefsü’l-emriyemize göre kendimiz olamıyoruz. Dünya ve  ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap ne de tutarlı bir plâna sahibiz. Kazançlar  kuşağında sürekli kaybediyoruz; kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla  teselli olmaya çalışıyoruz. Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir avunma yolu.

Bütün bunlara rağmen ya Rab! , bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz.  Kendimiz edip kendimiz bulsak da, rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü  haklar bahşedecek vüs’atte. Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!

Dua edenlere cevap veren Sen, ızdırapları dindirip ihtiyaçları gideren Sen,  devrilenleri kaldırıp doğrultan Sen, çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp  tedavi eden de Sensin! Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı; nefsânîlik  ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp götürdü; samimiyetsizlik  dualarımızın kolunu-kanadını kırdı. Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız,  kalbî ve ruhî hastalıklarımız bizi yere sermek üzere.. Var eden Sensin, yok eden  de Sen; uzak tutan Sensin, yaklaştıran da Sen; Sen bizi biz etmeseydin biz bu  duyduklarımızı duyamaz ve bize imanın neş’esini tattırmasaydın şu  söylediklerimizi mırıldanamazdık. Verdiklerin vereceklerinin referansı; diliyor  ve dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ve benliğimizde Sana karşı yaklaşma  heyecanları uyar.

10. EY RAB!

Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte  bulun.. iç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin  zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma. Senden kalblerimize ışık,  iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulûs istiyoruz.  Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur.

11. EY AFFI TECZİYESİNİN ÖNÜNDE RAHMET TAHTININ SULTANI!

Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca günahkarın affedileceği bu  mukaddes berat gecesinde bizleri de bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi  açtık ve öyle bir âlemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp  geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize  oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her hâlimizden belli;  bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bugüne kadar elli  defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi  Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz.

Ey yüceler yücesi!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e,

Muallâ aile efradına

ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden

dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya rabbi!..

Amin Amin Amin

velhamdü lillahi Rabbil alemine’l-fatiha

Allahım, affet!

Standard

Bende sıklet, sende letafet…Allahım, affet!
Lâtiften af bekler kesafet…Allahım, affet!  
Etten ve kemikten kıyafet…Allahım, affet! 
Şanındır fakire ziyafet…Allahım, affet!  
Âcize imdadın şerafet…Allahım, affet!  
Sen mutlaksın, bense izafet! Allahım, affet!  
Ey kudret, ey rahmet, ey re’fet! Allahım, affet!
Necip Fazıl Kısakürek